Günümüzde ve yakın geçmişte, devletlerce ve bireylerce birçok ekonomi modeli benimsendi. Sosyalizm, komünizm, kapitalizm, liberalizm gibi çok bilinen ve çok yaygın olan modeller birçok toplum ve devlet tarafından denenmiş; bazıları girişimcilik çağına ayak uyduramayıp kaybolup gitmiş, bazıları ise bu çağı beslemiş ve onunla beraber var olmuştur. Peki burada “Serbest Piyasa”, “Liberalizm” ve “Kapitalizm” gibi kavramlar bu bahsettiğim “Girişimcilik Çağı”nı nasıl etkilediler ve ondan nasıl etkilendiler? Bu noktada önce bu bahsettiğim ve bunların dışında da önemli olan kavramlardan bahsetmek istiyorum. Sonrasında ise yine bu bahsettiğim model ve sistemlerin girişimciliğe olan etkilerinden ve nasıl öbür model ve sistemlerden ayrıştıklarından bahsetmek istiyorum. Sonuç olarak da neden “Serbest Piyasa”nın girişimcilik için bir olmazsa olmaz olduğunu cevaplayıp konuyu toparlayacağım.
Ancak her şeyden önce şunu belirtmekte fayda var, benim burada yazacağım ve belirteceğim her şey girişimcilik ekosistemi için olacaktır. Bu metin “Hangi ekonomik model toplum için en iyisidir?” sorusunun cevabını irdelemez, bu soruya cevap vermeye çalışmaz. Bu metnin tek ve yegane amacı, girişimcilik ekosistemi ve girişimciler için iyi olan ekonomik modellerden bahsetmek olacaktır. Ayrıca, bu metin kesinlikle bu modellerin yönetim biçimine olan etkilerinden bahsetmez. Sadece ekonomik kısımlarına odaklanır. Metinden en iyi verimi almak ve metni en iyi şekilde anlamak için bu bağlamın dışına çıkmamak en iyi seçenek olacaktır.
Temel Tanımlamalar
Girişimciliğin serbest piyasa ile olan bağlantısını ve etkileşimini açıklamadan önce, bilinmesi gereken kavramları kısaca açıklamak istiyorum. Bu tanımlamaları olabildiğince kısa, basit ve öz yapmaya çalışacağım zira konumuz kavramların kendilerinden ziyade aralarındaki bağıntıdır.
- Tanımlamalara liberalizm ile başlayalım. Liberalizm, özgürlük kavramı etrafında şekillenen ve hemen her konuda birey özgürlüğünü savunan bir fikirdir. Ekonomik alana yansıması ise “Özel Mülkiyet” ve “Serbest Piyasa” gibi girişimcilik için temel olan kavramları doğurmuştur. Devlet, serbest piyasada sadece düzenleyici bir rol üstlenir, gerisine karışmaz. Daha detaylı bir liberalizm ve beraberinde kapitalizm tanımı yapmak isterdim ancak bunlar başka bir yazının konusu olsun.
- Liberalizmin girişimcilikle olan bağıntısından bahsetmeden önce değinmek istediğim bir kavram daha var: sosyalizm. Liberalizmin girişimcilik üzerindeki etkilerini daha etkin bir şekilde göstermek için liberalizmin ekonomideki devlet rolü bakımından zıttı konumunda bulunan bu fikirden kısaca bahsetmek istiyorum. Sosyalizmde devlet, ekonomide müdahaleci bir tavır sergiler. Özel mülkiyet sınırlandırılır ve serbest piyasadan söz edilmez. Bir yatırım yapılacaksa veya bir girişimde bulunulacaksa devlet bu rolü bireyler yerine kendisi yapar, yani devlet tek başına tüm rolleri üstlenir.
Liberalizm, Sosyalizm ve Girişimcilik
Gelelim bu üçü arasındaki bağlantıya. Liberalizm ve sosyalizmin ekonomik anlamda birbirlerine zıt olduğundan kısaca bahsetmiştim. Girişimcilik ekosistemine olan etkilerine bakmak için tarihsel bir karşılaştırmaya gidebiliriz. Bu karşılaştırma için ABD, Batı Almanya ve SSCB’ye yoğunlaşacağım.
- AvtoVAZ (ya da hepimizin bildiği ismiyle Lada) 1966’da SSCB’de kurulmuş bir otomobil üreticisidir. Şirketin yönetimine ise Viktor Nikolayevich, yani dönemim otomobil bakanı, atanmıştır. Buradan bile sosyalizmdeki devletin ekonomi alanında baskın bir rol üstlendiğini görebiliriz. BMW ise 1916’da Almanya’da, önceleri uçak motoru, sonrasında da otomobil üreten bir otomobil firmasıdır. Peki bunların arasındaki bağıntı tam olarak nedir? Rekabet edebilme yetileri, değişen pazara ayak uydurabilme istemleri ve sektördeki gelişime yaptıkları katkıdır. Aslında bu iki firma üzerinden liberalizmin ve sosyalizmin ekonomiye yaklaşımlarını anlayabiliriz. Zira BMW, Batı Almanya ve birçok ülkede birçok dişli rakiple rekabet ederken, AvtoVAZ bütün Rusya’da rakipsizdi. Bu yüzden BMW, değişen Pazar dinamiklerine ayak uydurmak için birçok yeni atılımda bulunurken AvtoVAZ bunları yapmak zorunda değildi, zira rakipsizdi. BMW daha değişken ve pazara göre hareket ederken AvtoVAZ daha muhafazakar bir tutum sergilemiştir. Buradaki örnekte, liberalizm ve sosyalizmin serbest piyasaya olan yaklaşımını ve etkisini görebiliriz. Liberalizm, serbest piyasa olan etkisiyle yeni değişimlere ve yeni girişimlere imkan tanırken sosyalizmde bunu göremeyiz. Girişimciler ve yatırımcılar dönemin Batı Almanya’sında birçok yeni girişime ve yeni değişime imza atarken, duvarın arkasında bütün işler devlet tarafından halka arz edilmiştir. Duvar yıkılınca da AvtoVAZ özelleştirilmiş ve pazar dinamiğine uygun araçlar üretmeye başlamıştır.
- Bu noktada, neden girişimcilerin SSCB yerine ABD’yi tercih ettiği noktasına değinmek istiyorum. Zira hepimizin bildiği Amazon, Apple gibi büyük şirketlerin çıkış noktası ABD’dir. Cevap aslında üstte yazdığım gibi liberalizmin serbest piyasaya olan destekleyici yapısıdır. Serbest piyasanın şirketleri değişime ve yenileşmeye yöneltmesi, hem o hizmeti alacak bireyler için hem de değişim istemi esnasında istenen yeni isteklerin farkına varan girişimciler için önemli bir etkendir. ABD gibi liberal ve kapitalist ekonomik modelleri benimseyen ülkelerin girişimciler tarafından tercih edilmesinin sebebi de bu etkendir. SSCB ve diğer sosyalist ülkelere baktığımız zaman ise bu durumu göremeyiz. Zira devlet bütün yatırım ve girişim araçlarını elinde tutar. Müdahaleci ekonomi modeli, bireylerin yeni girişimlerde bulunmasını ve öbür bireylerin o girişimlere yatırım yapmasını engeller. Bu yüzdendir ki ABD ve “Batı Bloğu” ülkelerde yatırım ve girişim araçları sürekli gelişmiş ve genişlemişken, SSCB ve “Doğu Bloğu” ülkelerde bu durumu göremedik. Girişimciler ve yatırımcılar da doğal olarak ABD gibi serbest piyasanın benimsendiği ülkelerde daha rahat paralarını değerlendirebildiler. Günümüzde de hala bu durum geçerliliğini korumaktadır. Paypal, Tesla, Getir, Trendyol gibi girişimler bu serbest piyasa sayesinde var olmuş ve yatırım almışlardır.
Sonuç
En nihayetinde şu çıkarımı yapmak yanlış olmayacaktır: Serbest piyasa girişimcilik ekosistemi için olmazsa olmazdır. Gerek gelişiminde gerek kavramın temellenmesinde serbest piyasa (ve beraberinde liberalizm), girişimciliğe birçok katkıda bulunmuştur. Liberalizmin beraberinde getirdiği özgür ortam ise girişimcileri ve yatırımcıları iyice beslemiş ve serbest piyasayla girişimcilik arasında bahsettiğim kopmaz bağ iyice güçlenmiştir. Bu yüzdendir ki serbest piyasa, girişimcilik için olmazsa olmazdır.
0 Yorum:
Yorum Yap
Yorum yapabilmek için lütfen giriş yapın veya kayıt olun.